AGÜ News ekibi olarak geçtiğimiz aylarda dördüncüsü gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) COST Aksiyonu olan MODENERLANDS Eğitim Okulunun (Training School) koordinatörlüğünü yürüten okulumuz Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Koca ile gerçekleştirdiği eğitim hakkında röportaj gerçekleştirdik.
Eğitimin hazırlık süreci nasıl başladı ve kimler hedef kitle olarak belirlendi?
MODENERLANDS tarafından düzenlenen eğitim okulu bu yıl 4.’sü düzenlenen bir eğitim okuludur. Bu seneki organizatörlük görevi şahsıma verildi ve yerel organizatör olarak görevlendirildim. Tabii bu görev bana 2024 Ekim ayında tebliğ edilmişti, lakin 2025 Nisan ayına kadar da çeşitli faaliyetler gerçekleştirdik. Bu faaliyetler öncesinde, hangi prosedürlerden geçileceği, eğitime kaç öğrenci (Trainee) katılacağı, kaç tane akademisyenin (Trainer) Avrupa’dan çağırılacağı gibi sorulara MODENERLANDS yönetim komitesiyle birlikte karar verdik. Eğitim okulundan iki hafta önce İzlanda’ya gittim. İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te dört günlük bir süreçte öğrenciler belirlendi. Öğrenciler, Avrupa’nın dört bir yanından gelen yüksek lisans, doktora, doktora sonrası (post-doc) öğrencilerinden oluştu. Onlar haricinde sanayide, yani sahada çalışan kişiler de sürece dahil oldu ve toplamda otuz kişilik bir ekip oluşturuldu.
Eğitime katılacak öğrenciler ne tür kriterlere göre belirlendi?
Tabii, belirli kriterler vardı. Örneğin cinsiyet eşitliği önemli bir kriterdi. Etkinlik düzenleyicileri 2020’den sonra kadın araştırmacılara daha fazla önem vermeye başladı. Bizim organizasyonumuzda da araştırmacı profili dengeliydi. Bir başka kriter ise daha önce benzer etkinliklere katılmamış kişilere öncelik verilmesiydi. Böylece yeni yüzler görebilme fırsatımız oldu.
Eğitim programında yer alan eğitimciler kimlerden oluşuyordu ve nasıl belirlendiler?
Eğitimde, Avrupa’nın dört bir yanından gelen 10 kişilik bir eğitimci kadrosu yer aldı. Bu eğitimcilerim biri Şili’den, ikisi Brezilya’dan katıldı. Türkiye’den ise üç akademisyen eğitimci olarak seçildi; biri Erciyes Üniversitesi’nden, biri Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) ve diğeri ise Gazi Üniversitesi’ndendi. Bu kişilere şahsen ulaşıp davette bulundum. Sağ olsunlar, davetimizi kabul edip katkı sağladılar.
MODENERLANDS eğitim programının temel amacı nedir ve hangi disiplinleri kapsar?
Eğitimin amacı, MODENERLANDS’ın isminden de anlaşılabileceği üzere, yapay ya da doğal bir enerji adası fikrinden yola çıkmaktadır. Bu adalar, deniz aşırı yani suyun üzerine kurulmuş enerji platformlarından oluşmaktadır. Örneğin yüzen güneş panelleri, dalga enerjisi sistemleri, yatay veya dikey rüzgâr türbinleri gibi bileşenlerden oluşan bir ada hayal edilebilir.
Bu adanın temel amacı enerji üretmektir. Bu enerji, adanın hangi ihtiyaca yönelik kurulduğuna bağlı olarak, ilgili enerji açığını kapatmak için kullanılmaktadır. MODENERLANDS maliyet çalışmasının bir diğer önemli parçası da sistemin dayanıklılığı ve sürekliliğidir. Bu yönüyle yalnızca enerji üretimi değil, aynı zamanda çevresel etkiler de göz önünde bulundurulmaktadır. Bu da çevreye duyarlı bir enerji mühendisliği yaklaşımını gerektirmektedir.
Ayrıca, bu süreçte yaşam döngüsü değerlendirmesi yapılması da büyük önem taşır. Tüm bunlar, eğitimin çok disiplinli bir yapıda yürütülmesini zorunlu kılmaktadır. Çok disiplinlilikten kastımız; bir katılımcı inşaat mühendisi olabilirken, bir diğeri sismolog olmalıdır çünkü yapay bir enerji adası kurulacaksa sismik güvenlik de hesaba katılmalıdır. Aynı şekilde çevre analizleri için çevre mühendislerine, ekonomik değerlendirmeler için ekonomistlere, ayrıca makine ve enerji mühendislerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, eğitim çok çeşitli disiplinlerden gelen katılımcıların bir araya geldiği bir yapıdadır.
Eğitim programı kapsamında hangi içerikler yer aldı ve öğrenciler ne tür çalışmalar gerçekleştirdi?
Eğitim sürecinde, her akademisyen kendi uzmanlık alanında öğrencilere dersler verdi. Bu derslerin ardından öğrenciler dört farklı gruba ayrılarak, Avrupa'nın çeşitli bölgelerinde durum değerlendirme çalışmaları gerçekleştirdi. Örneğin, eğitimlerde edinilen bilgiler doğrultusunda belirlenen bir konumda nasıl uygun bir yapay ada tasarlanabileceği üzerine çalışmalar yapılır. Çünkü her bölgenin kendine özgü çevresel ve yapısal özellikleri bulunmaktadır; dolayısıyla planlanan yapay adanın tasarımı da bu özelliklere göre şekillendirilmelidir.
Bu çalışmalara dair grup sunumları gerçekleştirildi ve bu sunumlar Eylül ayında Portekiz’in Coimbra şehrinde gerçekleşecek kapanış sempozyumunda sunulacak, ardından da makaleye dönüştürülecek. Ayrıca orda bizler okyanusta yani projenin yerinde bir teknik gezi de gerçekleştireceğiz.
Bu çalışmada tasarlanan yapay adaların gerçek hayatta uygulanması planlanıyor mu, yoksa teorik bir çerçevede mi kalacak?
Şu an hâlihazırda Danimarka’nın öncülüğünde bir enerji adası çalışması yapılmaktadır ve Belçika Hollanda Danimarka konsorsiyumunda ortaya güzel bir çalışma çıktı ve enerji adası hatırladığım kadarıyla bitme aşamasında. Sizin sorunuza gelecek olursak bu çalışma şu anki duruma ile hemen hayata geçemeyebilir. Fakat bu durum değerlendirme çalışması özellikle Enerji Bakanlığı’na da sunulmuş olup Devlet destekli bir hale geçmesi durumunda çalışma gerçek hayata geçebilir. Bunlar haricinde bu çalışmalar sonucunda bilimsel bildiriler ortaya çıkacak ve Web of Science ile Scopus gibi uluslararası indekslerde yayınlanacaklar. Burada öğrencilere şu şekilde bir motivasyon sağlıyoruz: Onlar akademik anlamda sağlam adımlarla ilerliyorlar ve yaptıkları çalışmaların somut çıktılarla karşılık bulduğunu görerek kendilerini daha değerli hissediyorlar.
Eğitimin en büyük avantajlarından biri nedir?
Bu eğitimin en büyük avantajlarından biri, farklı ülkelerden ve şehirlerden katılımcıların bir araya gelmesini mümkün kılmasıdır. Örneğin, güzel şehrimiz Kayseri’ye insanların zaman ayırarak gelmesi kolay değildir. Ancak bu eğitim kapsamında katılımcılara böyle bir imkân sunuldu. Hem eğitime katıldılar hem de kültürel gezilere katılma fırsatı buldular. Örneğin, Ağırnas’taki yer altı şehri ziyaret edildi, eğitim sonrasında bazı katılımcılar Kapadokya’yı da gezdi.
Etkinliğin önemli bir yönü de katılımcıların tüm masraflarının organizasyon tarafından karşılanmasıdır. Ayrıca eğitimcilere günlük harcama ödemesi yapılmaktadır. Bu sayede hem öğrenciler hem de eğitmenler için cazip bir ortam oluşmakta ve çok sayıda kişiyi belirli bir bölgede bir araya getirme imkânı doğmaktadır.
Bu etkinliğin size katkısı ne oldu?
COST proje ve Network çalışmalarında 2007 senesinden beri devam ediyorum. Lakin her yeni aktivite bana yeni imkanlar sunmaya devam ediyor. Bu etkinlik sayesinde birçok yeni insanla tanışma imkânı buldum ve değerli bir akademik çevre edindim. Ayrıca Haziran ayında İngiltere’nin Liverpool şehrine gideceğim çalıma grubu etkinliği için. Böylece hem Liverpool’u görme hem de İngiltere ile akademik bağlantılar kurma fırsatı elde etmiş olacağım.
Bu etkinlikte koordinatör olmanız için size teklif gelmesi sizde ne gibi duygulara yol açtı?
İlk etapta, bana verilmesi ekstra bir iş olduğu için; benim de mizacımda ve ruhumda mükemmeliyetçilik var, acaba dedim işin altından kalkabilir miyiz? Tabii Türkiye Cumhuriyeti’nde özellikle bu tür büyük etkinlikler İstanbul gibi şehirlere verilir ve bunlar İstanbul’da bile zor düzenlenir. Bu tip etkinlik ilk defa Anadolu’da gerçekleştirildi, bu durum gerçekten büyük onore etti, özellikle Abdullah Gül Üniversitesinin adının tanıtılması ve buradaki öğrencilerin işin içine karışıp farklı kültürel etkileşimlerde bulunması ve bu etkileşimlerin farklı olaylara da vesile olacağını bilmek, beni motive eden diğer etmenlerdir.
MODENERLANDS eğitimi, farklı disiplinlerden katılımcıları bir araya getirerek hem akademik hem kültürel açıdan zengin bir deneyim sundu. Kayseri’de gerçekleşen bu uluslararası buluşma, bilimsel iş birliğine ve yeni bağlantılara zemin hazırladı.